1 Nisan 2016 Cuma

SON YÜZYILIN BESLENME FIRTINASI VE İNSÜLİNİN DİRENCİ



       
new stoneage
new stoneage



          İnsan tabiatının tüm fizyoloji ve mekaniklerinin; son yüzyılda acımasızca yıpranması ile karşı karşıyayız. 
        
      Onbinlerce yılda oluşan beslenme alışkanlıkları son 100 yıl içerisinde fırtına gibi değişmektedir. Protein ağırlıklı beslenen toplum yapısı, karbonhidrat ağırlıklı beslenen toplum yapısına dönüşmüştür. Avcılık ve son 10.000 seneden beri tarım ağırlıklı beslenme maalesef kendini kolay hazırlanan,  yüksek kalorili kolay gıdalara bırakmıştır. 

        Amerika kıtasının keşfi ile beraber insanoğlu mısır ve patates ile tanışmıştır. Bugün hazır gıdaların içinde bulunan mısır bitkisi kaynaklı glukoz şurubu kilo almamızın ve çabuk acıkmamızın en büyük sebebidir. Daha 1000 sene önce besin için avlanan, tarım için çapa yapan , ekin eken , harmanlayan, süt sağan ve bu sebeple egzersiz yapan atalarımız kaybolmuştur.  Meyvayı dalından koparıp yiyen ve buldukça yiyen toplum yok olmuştur. 

   Atalarımızın yerine kocaman kalori bombaları taşıyan organiklikten uzak öğünler sıkıştırılmış ve ömür boyu diyet yapmaya mahkum toplumlar kazanılmıştır. Metabolizmamızda yüksek kalori bombalarına yüksek insülin cevapları vermekte olup sonuçta her birimizin nur topu gibi insülin dirençleri oluşmaktadır. Hücre duvarında oluşan insülin direnci maalesef insülinimizi sağlıklı bir şekilde kullanımını azaltmakta olup her geçen gün daha yüksek insülin salgılanmasına sebep olmaktadır. Artık bütün koşullar bizi artık enerji ambarlarına çevrilmiş, ağırlaşmış ve hantallaşmış varlıklara çevirmektedir. Bütün toplumların vücut kitle indeksleri artmış ve zafer halen Amerika Birleşik Devletleri’nin elindedir.

         Artık hayatımıza insülin direnci, metabolik sendrom, diyabet , hipertansiyon ve obezite gibi iyice günlük hayatımıza yerleşmiş terimler girmiştir. Her bir bireyin maalesef 30’lu yaşlardan sonra başlayan metabolik sağlık problemleri ile karşı karşıyayız. Hatta artık çocuklarımız bile obezdir. İnsanlar acımasızca diyet ve egzersiz döngülerinde sıkışmaktadır. Maalesef yanlış yapılan diyetler YOYO etkisiyle geri dönmekte ve metabolizma daha derin uçurumlara sürüklenmektedir.


           

    Bize yanlış beslenmeyi öğreten kimdir?

KENDİMİZ
YAKIN ATALARIMIZ
UZAK ATALARIMIZ
SANAYİ TOPLUMU
EKONOMİK SEBEPLER
ZAMAN FAKİRLİĞİ
STRESS VE DEPRESYON
MEDYA... 


  Cevap bütün şıklarda saklıdır. 
Aydınlanmak için karanlığı tanımak gerekir. 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder